Şadırvanın doğu ve batı yönlerindeki sütunlara nakşedilen yazıların devamında, Ayetü’l-Kürsî’nin derin anlam taşıyan bölümlerinden biri olan “Es-semâvâti ve mâ fi’l-ard, menzellezî” ifadesi yer alır. Bu bölümde, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin Allah’a ait olduğu ve O’nun izni olmadan kimsenin huzurunda şefaatte bulunamayacağı bildirilir. Bu, ilahi otoritenin ve mutlak hâkimiyetin altını çizen güçlü bir vurgudur.
Hemen üst kısmında ise Fatiha Sûresi’nin devam eden ayetleri olan “Er-Rahmâni’r-Rahîm, Mâlik-i yevmi’d-dîn” ifadeleri bulunur. Bu sözler, Allah’ın sonsuz merhamet sahibi olduğunu ve din gününün, yani hesap gününün mutlak sahibi olduğunu ilan eder.
Böylece hem celî sülüs hem kûfi hatla yazılmış bu ayetler, mekâna hem görsel bir ihtişam hem de ruhani bir derinlik kazandırır.