Kâlellâhü’l-Melikü’s-Settâr” “Cennâtün tecrî min tahtihe’l-enhâr
Celî sülüs hatla yazılmış bu yazı, hem rengiyle hem içeriğiyle iki katmanlı bir anlam taşır. Büyük ve siyah renkli bölümde şu ifade yer alır:
“Melik ve Settâr olan Allah buyurdu ki…”
Bu söz, doğrudan ilahi bir hitaba dikkat çeker.
Yazının üst kısmında ise, yine sülüs hatla ama bu kez kırmızı renkle yazılmış başka bir ayet bulunur:
“Zemininde ırmaklar akan cennetler (vardır).”
Kur’an-ı Kerim’in farklı sûrelerinde geçen bu ayet, mahfilin hemen yanı başında akan su sesiyle adeta bir bütünlük oluşturur. Su, burada sadece bir doğa unsuru değil, âdeta ayetin canlı bir tercümanıdır.
Bu yazı, hem mânâ hem mekân olarak insanı etkileyecek şekilde düzenlenmiştir. Cennet tasviri, akan suyun huzur verici sesiyle birleştiğinde, bu yer adeta cennet havasını daha dünyadayken solumak isteyenler için bir davet mekânına dönüşür.