Lâ ilâhe illallâh Muhammedün rasûlullâh
Ulucami’de müezzin mahfilinin kuzey tarafındaki sütunun yüzeyine işlenmiş yazılar, hem manevi hem de sanatsal yönüyle oldukça etkileyicidir. En üstte yer alan dikdörtgen çerçeve içinde kûfi hatla yazılmış "Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Rasûlullah" ifadesi, hemen altında ise küçük harflerle “Ketebehû es-Seyyid Muhammed Şefîk 1275” yazısı dikkat çeker. Bu, hattatın adının Şefik, yazının da Hicri 1275 (Miladi 1858/59) yılında yazıldığını gösterir.
Bu bölümün altında, Nisâ Suresi’nden alınmış şu ayet yer alır:
“Muhakkak namaz, müminlere vakitli olarak farz kılınmıştır.”
Bu ayet, müezzinlerin namaz vaktini bildirme görevine de anlamlı bir atıfta bulunur.
Ayetin üst kısmında şu ifadeyle başlanır:
“Kâle’llâhü te’âlâ celle celâlühû ve amme nevâlühû fi’l-kelâmi’l-kadîm”
Yani: “Her şeyden müstağni ve celâli yüce olan Allah, ezelî kelâmında şöyle buyurdu.”
Alt kısımda yer alan üç kırmızı dairede ise anlamlı vecizeler bulunur:
● Sağdaki dairede: “Ra’sü’l-hikmeti mehâfetullâh” – “Hikmetin başı Allah’tan korkmaktır.”
● Ortadaki dairede dört kez: “Yâ Hafîz yâ Allâh” – “Ey her şeyi koruyan Allah.”
● Soldaki dairede: “Ulüvvü’l-himmeti mine’l-îmân” – “Kişinin himmetinin yüceliği, imanındandır.”
Orta kısımda, ilk müezzin olan Bilâl-i Habeşî’nin ismi büyük harflerle yüceltilmiştir. Onun sağında, iç içe geçmiş harflerle müsenna (simetrik) şekilde yazılmış bir kelime-i tevhid, solunda ise yine zarif bir hatla şu ayet yer alır:
“Fellâhü hayrun hâfizan ve hüve erhamü’r-râhimîn” – “Allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.”
Sol üst köşede, Bilâl-i Habeşî’ye dua anlamında şu ifade yer alır:
“Radiyellâhü te’âlâ anh” – “Allah ondan razı olsun.”
En altta ise, kûfi hatla “Kâle’n-nebiyyü aleyhi’s-selâm” – “Nebi (sav) buyurdu ki” ifadesiyle başlayan bir hadis-i şerif yer alır. Celî sülüsle yazılmış bu hadis şöyledir:
“Kıyamet günü boy bakımından insanların en uzunu müezzinler olacaktır.”
Bu ifade, adeta cami mahfilinin yüksekliğinden ezan okuyan müezzinlerin bu ilahi müjdeyi bugünden yaşadıklarını simgeler.
Son olarak, metin “Sadeka Rasûlullah” – “Allah’ın resulü doğru söylemiştir” cümlesiyle tamamlanır.