Fedâke ebî ve ümmî yâ rasûlallah” “Ve şâvirhüm fi’l-emr
İlk levhada küçük harflerle “Ketebehû Mustafa Şerîf ğafera lehû 1280” ifadesi yer almakta, bu da hattatının Mustafa Şerif ve tarihinin 1863/64 olduğunu göstermektedir. İkinci levhada ise “Nemmakahû el-fakîru’l-müznib Ömer Lütfi ğaferallâhu zunûbehû” yazılıdır; hattatı Ömer Lütfi’dir ve tarihi 1911’dir. Ayrıca bu levhada “Sadekallâhu’l-azîm” ifadesi de bulunmaktadır. Her iki hattat da imzalarında Allah’tan günahlarının affını dilemiştir. Levhalar caminin batı kapısının iki yanındadır. İlki, sahabenin Hz. Peygamber’e hitaplarında sıkça kullandıkları bir sözü içerirken, diğeri Âl-i İmrân Suresi'nin 159. ayetinden bir bölümdür. Celî talik hatla yazılan bu iki levha, sadece yerleşimleriyle değil, anlam yönüyle de birbirini tamamlamaktadır. Hz. Peygamber istişareye büyük önem verirken, sahabe de ona derin bir saygıyla yaklaşır, konuşmalarına “Babam ve anam sana fedâ olsun ya Resûlallah” diyerek başlarlardı.